Kaypakkaya Geleneği, geride bıraktığı yarım asırlık mücadele tarihin de düşmanla savaştığı kadar, ideolojik zeminde “doğru-yanlış” diyalektiğine bağlı sürdürülen iki çizgi mücadelesinde de meşakatli bir yol üzerinde, yanlış görüş, düşünce, platform ve çizgilerle de mücadele ede geldi
Söz konusu iki çizgi mücadelesi, stratejik bir önderliğin güvencesi altında yürütüldüğü koşullarda, “birlik-mücadele-daha yüksek birlik” temeline oturarak, Öncü’nün iç birliğini, bütünlüğünü sağlayan bir rol üstlendi hep.
Ne ki, bu önderlikten yoksun, konjonktürel olarak fırsatlardan yararlanarak tepeden “kanserli bir tümör” gibi, ölümcül ve kötücül rolüyle “iktidar” olan tasfiyeci “önderlikler” altında, şeytanlaştırılıp, “öcü” görülüp gösterilerek, bastırılmaya, tasfiye edilmeye sebep bir tehtit olarak görülüp, Öncü’yü zayıflatan tasfiyeci bir pratiğin gerekçesi olarak görülüp hedef haline getirildi. Özcesi, iki çizgi mücadelesi İşlevsizleştirildi, teoride üzerine ne kadar bağlılık yemini edildiyse, pratikte söylemi boşa düşüren eylemde o kadar hoyratça bir yaklaşım gösterildi.
Kendi kabuğunda kuruyan, kendinden menkul tasfiyeci varlığını “değerli” görüp, buna ideolojik temelde içerden itiraz eden “muhalefetleri” her türlü entrika, ayak oyunları ve bir biriyle yarışan çeşitli oportünist maharetlerle kendi dışına atan, ya da en iyi ihtimalle dışına çıkmak zorunda bırakan “öndercikler”, tam da “kurtulduk” diye iç geçirip, teşhir yöntemiyle taarruza devam ettikleri yerde, her seferinde başına aldıkları yeni “belalar”la kuşatıldıkları gerçeğini unutula geldiler.
Önder İbrahim’in ve onun beslendiği MLM biliminin öğrettiği, sınıf mücadelesinin değişmez “Tunç Yasası” olan, reformizme, oportünizme, revizyonizme toplamında tasfiyeciliğe karşı, iktidar ve devrim eksenli ideolojik göğüs germeyi, akıma karşı direnmeyi öğütleyen öğretisi, bugün de akıl fenerimiz olmaya, ideolojik düşmanlarımıza karşı bizi donatmaya devam ediyor, edecekte..
Bu bilincimizin radarında anlamını bulan MAOİST PERSPEKTİFİN, “Başlarken” dile getirdiği doğrularla girdiği yönelimi, bu yönelim içinde yüklendiği mütevazi sorumluluğu anlamlı buluyor, gerçek Maoistler’in er ve ya geç gerçekleşmesi mutlak BİRLİĞİ’ni sağlayacak ideolojik mücadeleye yoldaşca katkılarda bulunacağından emin olduğumuzu beyan ediyoruz.
Bu temelde atacakları adımlarla örecekleri maoist yolda, gelecek mücadele günlerinde yoldaşca başarılar diliyoruz..